Retina Club

Retinal Hastalıkların Tedavisinde Suprakoroidal İlaç Uygulaması


Okuma:376

İlaç veya terapötik uygulamalar, oküler dokulardaki hedeflere doğru konsantrasyonda ve yeterli sıklıkta ulaşmalı ve aynı zamanda diğer istenmeyen hedeflerle minimal etkileşime geçmelidir. Bütün amaç, istenen bölgedeki etkiyi en iyi şekilde sağlamak ve ilaçların yan etki ve komplikasyonları azaltmaktır. Bu amaç; topikal göz damlalarında, intravitreal enjeksionlarda veya implantasyonda da önemlidir.

Gözün eşsiz anatomisi arka yerleşimli görmeyi tehdit eden durumların çoğu için hedef dokularda sorun teşkil etmektedir. İlaçların hedef dokulara ulaşması için ön kamaradan veya gözün diğer dış tabakalarından geçmesi gerekmektedir. Kortikosteroid uygulanan olguda gözün ön segment dokularında yan etkiye neden olmadan arka segmentteki dokulara ulaşması bir ikilemdir. Suprakoroidal boşluktan ilaç uygulamaları bu sorun için potansiyel bir çözüm sağlar

Suprakoroidal İlaç Uygulaması

Suprakoroidal boşluk sklera ile koroid arasında yer alan yaklaşık 30µm kalınlığında geçiş zonudur. Bu boşluk dokulardan kaynaklanan uzun pigmente çıkıntıların sıkı paketlenmiş tabakalarından oluşturulur ve uveaskleral dışa akımı sağlayan bir yol olarak görünmektedir. Suprakoroidal boşluğa enjekte edilmiş sıvılar koroid üzerinden glob etrafına yayılarak koroid aracılığıyla retinaya dağıtılır. Solüsyon ya da süspansiyon şeklinde ilaç enjekte edildiğinde benzer bir şekilde koroidden geçer. Buna karşılık aynı ilaç vitreusa enjekte edildiğinde bütün göz dokularına dağılır. Suprakoridal boşluk, ön kamara ve vitreusun maruz kaldığı ilaç miktarını azaltan, ilaçların koroid ve retinaya ulaşmasını sağlayan bir kompartman olarak görünmektedir. Ayrıca, ilaçların daha az sıklıkta ve daha düşük dozda kullanılmasına izin verebilir ve retina ve koroide daha çok hedeflenmiş olarak arka segmentteki dokularda daha yüksek konsantrasyonda bulunabilir.

Suprakoroidal boşluk sadece oftalmik hastalıkların tedavilerinde kısıtlı araştırmalardan geçmiş ilaç uygulamaları için potansiyel bir yoldur. Örneğin retinal hastalık tedavisinde suprakorodial boşluktan ilaç verilmesi; ilaç uygulamasına ilişkin uzun kanüllerin kullanıldığı cerrahi bir prosedür olarak incelenmiştir. Bununla birlikte geniş çaplı veya uzun süreli tedavi gerektiren çoğul tedavilerde bu metodu veya benzer cerrahi metodları kullanmak elverişli değildir. Bundan başka diğer lokal tedavi yöntemlerinden açıkça kanıtlanmış bir üstünlüğü olmadığında cerrahi müdahale riskini haklı çıkarmak zordur.

Preklinik Çalışmalar

Preklinik çalışmalarda; suprakoroidal boşluktan özel bir mikroenjektor (Clearside) kullanarak triamsinolon asetonid uygulamak etkinlik açısından umut verici gibi görünmektedir. Hayvan çalışmalarında suprakoroidal triamsinolon asetonid uygulaması, oral olarak verilen prednizolon idamesi veya vitre içine enjekte edilen triamsinolon asetonide kıyasla daha düşük dozda daha fazla antienflamatuar etkiye neden olmaktadır.

İlaç dağılımını inceleyen çalışmalarda tavşanda suprakoroidal uygulama, vitre içine yapılan uygulamaya kıyasla retina ve koroid gibi dokularda daha yüksek konsantrasyonda ve hedef dışı dokularda (lens, aköz humör gibi) daha az konsantrasyonlarda bulunmuştur. Preklinik etkinlik çalışmalarında üveitli bir domuzda 0,2 mg triamsinolon asetonidin suprakoroidal uygulaması aynı dozda vitre içine enjekte edilmesinden daha etkili olduğu hatta 2 mg intravitreal triamsinolon asetonid uygulamasına denk olduğu görülmüştür. Bu bilgi suprakoroidal boşluğa triamsinolon uygulanmasının 10 kat daha düşük dozda yeterli etkiyi sağladığını kanıtlamıştır.

Benzer model kullanılan ayrı bir deneysel etkinlik çalışmasında; suprakoroidal boşluğa triamsinolon asetonid uygulaması en sık kullanılan yöntemlerden biri olan yüksek doz oral steroid tedavisi kadar etkili bulunmuştur. Suprakoroidal boşluğa triamsinolon asetonid enjeksiyonu (1 gün) oral prednizolon verilmesinden (3 gün) önemli ölçüde daha hızlı antienflamatuar aktivitenin başlaması ile sonuçlanmıştır ve idame tedavilerden yüksek doz oral prednizolon uygulaması ile eşdeğer etkinlik göstermiştir.

Tavşanlarda yapılan farmakokinetik çalışmalarda; tek bir suprakoroidal enjeksiyonu takiben 90 günlük bir süreçte ilaç dağılımı triamsinolon asetonidin koroid ve dış retina tabakaları için vitre içi triamsinolon uygulamasına kıyasla 12 kat daha elverişli olduğu gösterildi. Ek olarak nöral retina tabakasında aynı miktarda ilaç bulunmasına karşın; vitre içi triamsinolon asetonid uygulamasına kıyasla humör aköz, iris ve siliyer cisimde suprakoroidal uygulama da minimal düzeydeydi.

Tavşanlarda yapılan toksikolojik çalışmalarda suprakoroidal boşluğa triamsinolon asetonidin birden fazla verilmesi tolere edilebilir olarak belirtilmiştir. Ayrıca 13 haftalık bir süreci incelemeyi takiben sistemik ilaç seviyeleri saptanamayacak kadar düşük ve güvenilir olduğu gösterilmiştir.

Klinik Çalışmalar

Bu cesaret verici ön çalışma sonrasında, Clearside Biomedical tarafından enfeksiyöz olmayan üveitlerin tedavisinde suprakoroidal TA uygulamasını incelemek için klinik bir çalışma başlatılmıştır. Enfeksiyöz olmayan üveitli hastaların faz 1/2 çalışmaları en iyi düzeltilmiş görme keskinliğinde 1 ile 5 sıra arasında (veya 25 harfe kadar) artış ile sonuçlandığı gösterilmiştir. 12. haftada en iyi düzeltilmiş görme keskinliği artışı 2 sıra, 26. haftada 3 sıraya yakın olarak bulunmuştur. Çalışmadaki hiçbir hastada suprakoroidal uygulamayı takiben anlamlı göz içi basıncı artışı izlenmemiş ve antiglokomatöz bir ilaca gereksinim duyulmamıştır.

Sonuç

Teorik ve pratikte suprakoroidal boşluğa ilaç uygulayarak retina ve koroid hastalıklarını tedavi etmek konvansiyonel yöntemlere göre daha düşük dozda ve daha az sıklıkta ilaç uygulanması, eşit ya da artmış etkinlik ve daha az yan etki oluşturarak sonuçlanır. Gelecekte tedaviler suprakoroidal boşluğu hasta bakımını artıran ve retinal hastalıklara karşı sonuç veren önemli bir cephane olarak kullanabilir.

 

 

[Kaynaklar: 1- Tetz M, Rizzo S, Augustin AJ. Safety of submacular suprachoroidal drug administration via a microcatheter: retrospective analysis of European treatment results. Ophthalmologica. 2012; 227 (4): 183-9. 2- Kurup SK, Hooten CG, Branson SV. Suprachoroidal Administration: A Targeted Approach to Treating Retinal Diseases. Retina Today. 2015; October: 76-78.]

 

Not: Bu yazıyı web sayfamız için hazırlayan Dr. Salih Çolak’a katkılarından dolayı teşekkür ederiz.

Web sitemizdeki bu bilgiyi, sunu ve yayınlarınızda aşağıdaki şekilde kaynak göstererek kullanabilirsiniz.

(Çolak S, Çıtırık M, Teke MY. Retinal Hastalıkların Tedavisinde Suprakoroidal İlaç Uygulaması. http://www.retinaclub.com/ Son Güncellenme Tarihi 01/02/2016).